Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
- We are all looking forward to your coming.
Onun içeri gelişini fark ettin mi?
- Did you notice him coming in?
Tom önümüzdeki pazartesi geliyor.
- Tom is coming next Monday.
Tom ve Mary önümüzdeki cuma akşamı bir hoş geldin partisi verecek.
- Tom and Mary are having a house-warming party this coming Friday evening.
Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
- A successful local boy is coming home.
O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
- He will be coming to see me this afternoon.
O bu akşam gelecek mi?
- Will he be coming this evening?
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Dikkat! Gelen bir araba var.
- Look out! There's a car coming.
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Please pardon me for coming late.
Yakında Noel geliyor.
- Christmas is coming soon.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
- It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
Dün onun gelmesini ne önledi?
- What prevented her from coming yesterday?
Yaklaşan bir doğum günüm var.
- I've got a birthday coming up.
Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
- We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
Ergonomic wallets are the coming thing.