Milliyetlerinden bağımsız olarak herkes çok hoş karşılanıyor.
- Everyone is very welcome, independent of their nationality.
Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.
- I have French nationality but Vietnamese origins.
Onlar Güney Afrika uyruklular.
- They are of South African nationality.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- Sovereignty unconditionally belongs to the nation.
Hayatını milleti için verdi.
- He gave his life for the nation.
Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
- It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.
Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu.
- The nation's leaders had no choice.
Milliyetçilik, vatanseverlikle karıştırılmamalıdır.
- Nationalism is not to be confused with patriotism.
Vatanseverler kendi milletinin haklarını savundu.
- The patriots stood up for the rights of their nation.
Ulus devletlerin varlığı, dünya'nın geri kalanında Avrupa'ya büyük bir avantaj sağladı.
- The existence of nation-states gave Europe a great advantage over the rest of the world.
The Roma are a nation without a country.
I'm nation sorry for you. -- Mark Twain.