Определение merdivenin в Турецкий язык Английский Язык словарь
- ladder of
- merdiven
- {i} ladder
Tom climbed up a ladder to get to the roof.
-Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
Tom wondered how fast Mary could climb a ladder.
-Tom Mary'nin merdivene ne kadar hızlı tırmanabileceğini merak etti.
- merdiven
- stairs
He fell down the stairs.
-O, merdivenden düştü.
Tom ran down the stairs.
-Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
- merdiven
- {i} staircase
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
-Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
Tom carefully climbed up the rickety staircase.
-Tom cılız merdivene dikkatlice tırmandı.
- merdiven
- stair
She quickly went up the stairs.
-O hızla merdivenlerden yukarı gitti.
She was coming down the stairs.
-O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.
- merdiven
- stairs, staircase, stairway; (portatif) ladder, stepladder, steps
- merdiven
- escalator
My shoelace got caught in the escalator.
-Benim ayakkabı bağcığım yürüyen merdivene takıldı.
People who are not in a hurry stand on the right side of the escalator.
-Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.
- merdiven
- {i} Steps
How many steps does this staircase have?
-Bu merdivenin kaç basamağı var?
Tom ran up the steps.
-Tom merdivenlerden yukarı koştu.
- merdiven
- step
- merdiven
- unimpaired
- merdiven
- stepladder
- merdiven
- scale
- merdiven
- stairway
In case of a fire, use this emergency stairway.
-Bir yangın durumunda, bu acil merdivenini kullanın.
In an emergency, use the stairway, not the elevator.
-Acil bir durumda, asansörü değil merdiveni kullanın.
- merdiven
- (a flight of) steps; stairs, staircase
Связанные Термины
Определение merdivenin в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- MERDİVEN
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Nerdbân
- merdiven
- Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi: "Bu merdivenleri yapıldığı günden beri bu kadar telaşla çıkmamışımdır."- Y. Z. Ortaç
- Merdiven
- bedel
- Merdiven
- (Osmanlı Dönemi) PELLE
- Merdiven
- keben
- Merdiven
- madıman
- Merdiven
- sürgü
- Merdiven
- mirkat
- Merdiven
- basak
- Merdiven
- iskala
- merdiven
- Bir yere çıkmaya veya bir yerden inmeye yarayan basamaklar dizisi