Yaşlı insanlara saygı göstermeliyiz.
- Wir sollten alten Menschen Respekt zeigen.
Tüm insanlar doğuştan eşittir.
- Alle Menschen sind von Geburt an gleichberechtigt.
Kadar iki kişinin birbirini aramadan bulmasıdır.
- Schicksal ist, wenn zwei Menschen sich finden, die sich nie gesucht haben.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Wilhelm Friedrich Radloff, Türk halklarının tarihini ve folklorunu inceleyen ünlü Alman bilim adamıdır ve Tatar halk dastanlarının ilk koleksiyonunu derlemiştir.
- Wilhelm Friedrich Radloff is the famous German scientist who have studied the history and folklore of Turkic peoples and compiled the first collection of Tatar folk dastans.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Size yardım edebilir miyim millet?
- Can I help you folks?
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır.
- In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
Doğaüstü varlıklar var.
- Supernatural beings exist.
Bu şanslı varlıklardan biri Hans'tı.
- One of these lucky beings was Hans.
Humans were never meant to live forever.
- Die Menschen waren nie dazu gedacht, ewig zu leben.
If it were not for water, humans could not survive.
- Die Menschen könnten ohne Wasser nicht überleben.