Tom ve arkadaşları alemlere akıp zil zurna sarhoş oldu.
- Tom and his mates went on a pub crawl and all ended up pretty drunk.
O benim iş arkadaşımdır.
- He is my working mate.
Yorgun görünüyorsun dostum. Bence senin yazmaya ara vermen gerekiyor.
- You look exhausted, mate. I think you need to take a break from writing.
Kokkinakis kız arkadaşını vurdu. Bunu sana söylediğim için üzgünüm dostum.
- Kokkinakis banged your girlfriend. Sorry to tell you that, mate.
Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.
- This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works.
Mary bir materyalisttir.
- Mary is a materialist.
Bu çorabın eşi nerede?
- Where is the mate to this sock?
Tom Mary'nin ruh eşi olduğunu ve birbirleri için yaratıldıklarını söylüyor.
- Tom says Mary is his soul mate and that they were made for each other.
The pieces of the puzzle mate perfectly.