mansions

listen to the pronunciation of mansions
Английский Язык - Турецкий язык
bina
mansion
konak

Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar. - Mary's parents live in a mansion.

Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum. - I don't want to live in a big mansion.

mansion
{i} köşk

Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor. - Tom lives in a very big mansion.

Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim. - If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.

mansion
büyük konak
mansion
büyük ve güzel ev
mansion
{i} kâşane
mansion
eskiden malikane konağı
mansion
{i} konak; kâşane; köşk; malikâne
mansions

    Турецкое произношение

    mänçınz

    Произношение

    /ˈmanʧənz/ /ˈmænʧənz/
Избранное