I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.
- Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
Who invented this machine?
- Bu makineyi kim icat etti?
This machine is too heavy for me to carry.
- Bu makine benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.
A car, an airplane, and a computer are all machines.
- Bir araba, bir uçak ve bir bilgisayar hepsi makinedir.
This machine is driven by a small electric motor.
- Bu makine, küçük bir elektrik motoru ile çalıştırılır.
This machine is driven by a small motor.
- Bu makine küçük bir motor tarafından çalıştırılıyor.
This machine doesn't have a safety device.
- Bu makinede bir güvenlik aygıtı yok.
After long consideration, Beth decided to major in mechanical engineering.
- Uzun düşündükten sonra, Beth makine mühendisliği konusunda uzmanlaşmaya karar verdi.
I want my son to become a mechanical engineer.
- Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
Press this button to start the machine.
- Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
Machinery uses a lot of electricity.
- Makineler çok elektrik kullanır.
I want my son to become a mechanical engineer.
- Oğlumun bir makine mühendisi olmasını istiyorum.
You are a mechanical engineer and I am a software developer.
- Sen bir makine mühendisisin ve ben bir yazılım geliştiricisiyim
A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
- Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
The factory uses many complicated machines.
- Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.