Bourbon is made from corn.
- Burbon mısırdan yapılır.
Cornbread goes well in cupcake pans.
- Mısır ekmeği, muffin pankek ile iyi gider.
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
Anthony was respected by the Egyptians.
- Anthony'ye Mısırlılar tarafından saygı gösterilirdi.
Anthony was respected by the Egyptians.
- Anthony'ye Mısırlılar tarafından saygı gösterilirdi.
Cleopatra learned to speak Egyptian.
- Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
I eat cornflakes for breakfast.
- Kahvaltı için mısır gevreği yerim.
Tom usually eats a bowl of cereal for breakfast.
- Tom genellikle kahvaltı için bir kase mısır gevreği yer.
I can't start the day without my morning cereal.
- Mısır gevreğimi yemeden güne başlayamam.
Tom followed John across a cornfield.
- Tom bir mısır tarlasınında John'u izledi.
Would you like some popcorn?
- Biraz patlamış mısır ister misiniz?
Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?
- Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?