loş

listen to the pronunciation of loş
Турецкий язык - Английский Язык
dim

I saw his face in the dim light. - Onun yüzünü loş bir ışıkta gördüm.

Do not read books in such a dim room. - Böylesine loş bir odada kitap okumayın.

gloomy
sombre
somber
dusk
dusky
dim, dark, murky
shadowy
dark

We saw a dim light in the darkness. - Karanlıkta loş bir ışık gördük.

dim, gloomy, dusky, murky
shady
obscure
dimly lit
dimly

Tom moved through the dimly-lit alley. - Tom loş sokakta ilerledi.

Tom sat in the dimly-lit room, staring at the wall. - Tom loş ışıklı odada oturarak duvara bakıyordu.

loş ve sıkıntı verici
dismal
Турецкий язык - Турецкий язык
Yarı karanlık
Sacda pişirilen bir tür uzun pide
Düğün yemeği
Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan: "İçeriye doğru gittiler, loş bir köşede, küçük bir masaya yerleştiler."- H. E. Adıvar
Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan
Az ışık veren
loş
Избранное