İstifası kabinede boşluk bıraktı.
- His resignation left a vacancy in the cabinet.
Özgeçmişini bana getir. Sana ofisimde bir boş kadro olduğunu söyledim.
- Bring me your resume. I told you there's a vacancy at my office.
Bir boşluk kalbimi yiyip bitirmektedir.
- An emptiness devours my heart.