large body of salt water; large lake; ocean; large wave

listen to the pronunciation of large body of salt water; large lake; ocean; large wave
Английский Язык - Турецкий язык

Определение large body of salt water; large lake; ocean; large wave в Английский Язык Турецкий язык словарь

sea
{i} deniz

Deniz suyunu içemezsin çünkü su çok tuzlu. - You can't drink seawater because it's too salty.

Geceleyin denizde değiller miydi? - Aren’t they on the sea during the night?

sea
{i} derya
sea
{i} dalga

Deniz bugün oldukça dalgalı. - The sea is pretty rough today.

Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti. - The sea's waves have made me hear her poem.

sea
istrongilos
sea
sea breeze denizden esen rüzgar
sea
umman
sea
Smaris alcedo
sea
sea anemone deniz şakayığı
sea
Actiniaria
sea
deniz gibi geniş olan herhangi bir şey
sea
{s} denizle ilgili
sea
(Askeri) AIR-LAND TEAM: DENİZ-HAVA-KARA TİMİ: Konvansiyonel olmayan ve milis harekatı yapacak şekilde özel eğitilmiş ve teçhizatlandırılmış ve müttefik ülkelerin personelini böyle harekatta gözetleme ve keşif dahil sularda, derelerde ve kıyı bölgelerinde eğiten bir subay grubu. Genelde SEAL timi olarak bilinir. (SEAL: Karada, denizde harekat yapabilen ve paraşütle atlayabilen komando)
Английский Язык - Английский Язык
{i} sea
large body of salt water; large lake; ocean; large wave

    Расстановка переносов

    large bo·dy of SALT water; large lake; ocean; large wave

    Произношение

Избранное