lack of belief; amazement, astonishment

listen to the pronunciation of lack of belief; amazement, astonishment
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lack of belief; amazement, astonishment в Английский Язык Турецкий язык словарь

disbelief
inançsızlık

Fadıl şok ve inançsızlık içindeydi. - Fadil was in shock and disbelief.

disbelief
güvensizlik

Tom ve Mary birbirine güvensizlikle baktı. - Tom and Mary stared at each other in disbelief.

Yüzümde güvensizlik ifadesi vardı. - I had an expression of disbelief on my face.

disbelief
kuşku/inançsızlık
disbelief
{i} kuşku

Tom Mary'ye kuşkuyla baktı. - Tom stared at Mary in disbelief.

Tom kuşku içinde baktı. - Tom stared in disbelief.

disbelief
{i} şüphe

Küçük kasaba şüphe içinde idi. - The small town was in disbelief.

disbelief
{i} inanmazlık
disbelief
inançsızlık,itimatsızlık
disbelief
{i} inanmama, inanmayış
disbelief
{i} inanmama
Английский Язык - Английский Язык
{i} disbelief
lack of belief; amazement, astonishment

    Расстановка переносов

    lack of belief; amazement, as·ton·ish·ment

    Произношение

Избранное