We turned left at the corner and drove north.
- Köşede sola döndük ve kuzeye gittik.
The ship continued northward.
- Gemi kuzeye devam etti.
Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
- Dido dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
Tsez is a Northeast Caucasian language spoken by about 15,000 people in Dagestan.
- Tsez dili, Dağıstan'da yaklaşık 15.000 kişi tarafından konuşulan bir Kuzeydoğu Kafkasya dilidir.
The needle is pointing toward the north.
- İbre kuzeye doğru işaret ediyor.
The Humboldt current is a cold ocean current that flows north along the west coast of South America.
- Humboldt akıntısı Güney Amerika'nın batı kıyısı boyunca kuzeye doğru akan soğuk bir okyanus akıntısıdır.
February 7th is Northern Territories Day in Japan.
- 7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.
Hokkaido is in the northern part of Japan.
- Hokkaido Japonya'nın kuzey kesiminde yer almaktadır.
The army is in the north to protect the border.
- Ordu sınırı korumak için kuzeydedir.
There is bad weather in the north.
- Kuzeyde kötü hava var.
One of my dreams is to one day see the aurora borealis.
- Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek.