konferans

listen to the pronunciation of konferans
Турецкий язык - Английский Язык
(Hukuk) conference

Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo. - Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.

She is working as a volunteer interpreter at the international conference. - Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.

lecture

His lectures are very long. - Onun konferansları çok uzun.

The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner. - Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.

(Bilgisayar) conferencing
reading
thinkin
(international) conference
{i} proceeding
public lecture
news conference
konferans vermek
lecture
konferans salonu
auditorium

Tom asked the janitor to open the door to the auditorium. - Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.

The worst seat in the auditorium is the middle seat in the 12th row right behind the sound engineer. - Konferans salonundaki en kötü koltuk ses mühendisinin tam arkasında 12. sıradaki orta koltuktur.

konferans kurmak
conference
konferans köprüsü
conference bridge
konferans merkezi
conference center
konferans odaları
conference rooms
konferans odası
(Bilgisayar) conference room
konferans veren kimse
lecturer
konferans yapmak
conference
konferans çağrısı
(Askeri,Bilgisayar) conference call
konferans verme
prelection
konferans bağlantısı
conference call
konferans düzenlemek
(Politika, Siyaset) hold the conference
konferans görüşme
conference calling
konferans hizmet programı
conferencing utility
konferans katılımcısı
(Politika, Siyaset) conferee
konferans salonu
lecture room/hall
konferans serisi
course of lectures
konferans süresi
(Bilgisayar) conference time
konferans vermek
to give a lecture
konferans vermek
to give a lecture, to lecture
konferans vermek
give a lecture
konferans vermek
prelect
konferans çevirmenliği
conference interpreting
konferans ışığı
(Bilgisayar) conference led
konferanslar
(Bilgisayar,Eğitim) conferences

He attends medical conferences. - O tıbbi konferanslara katılır.

They invite us to their conferences. - Onlar bizi konferanslarına davet ediyor.

konferanslar
lectures

You are sensitive about lectures. - Konferanslar hakkında hassassın.

His lectures are very long. - Onun konferansları çok uzun.

kürsü (konferans, mahkeme)
stand
video konferans
(Bilgisayar) video conferencing
konferans salonu
lyceum
konferans salonu
conference room
dia gösterili konferans
slide lecture
güvenli konferans projesi; sistem değişikliği teklifi
(Askeri) secure conferencing project; system change proposal
hava limanı komutanı; Zırhlı Personel Taşıyıcı; önceden programlanmış konferans
(Askeri) aerial port commander; armored personnel carrier; assign preprogrammed conference list
hükümetler arası konferans
(Hukuk) intergovernmental conference (IGC)
seyahatle ilgili konferans
travelogue
slaytlı konferans
lantern slide lecture
telefon konferans yoluyla dinlemek
(Hukuk) hearing by telephone conference
video ile uzaktan konferans
(Askeri) video teleconference
video-konferans
(Hukuk) video-conference
video-konferans yoluyla dinlemek
(Hukuk) hearing by videoconference
üçlü konferans
(Hukuk) tripartite conference
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Fr. Dinleyicilere herhangi bir mevzu hakkında bilgi vermek gayesiyle yapılan konuşma
Milletlerarası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı: "Hatta milletlerarası konferanslara gazetelerde adı geçebilecek, yüksek seviyeli bir konuşucu mu yollarız."- F. R. Atay
Milletler arası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi bir konuda bilgi vermek için yapılan konuşma: "Hiçbir konferansa zevkle gittiğimi hatırlamam."- O. V. Kanık
konferans
Избранное