kişiliksizleştirmek

listen to the pronunciation of kişiliksizleştirmek
Турецкий язык - Английский Язык
depersonalize
dehumanize
kişilik
personality

In both appearance and personality, Tom is exactly like his father. - Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor.

Yoshio resembles his mother in personality and his father in appearance. - Yoshio kişilik olarak annesine ve görünüş olarak babasına benziyor.

kişilik
character

He's a man of very good character. - O çok iyi kişilikli bir adamdır.

He is a man of character. - O kişilikli bir insandır.

kişilik
{i} identity
kişilik
presence
kişilik
person

There was room for one person in the car. - Arabada bir kişilik yer vardı.

I don't like women without personalities. - Kişiliksiz kadınlardan hoşlanmıyorum.

kişilik
(Gıda) portions
kişilik
individuality
kişilik
for persons
kişilik
prov. one's best clothes, one's best, one's Sunday-go-to-meeting clothes
kişilik
stature
kişilik
(araba) seater
kişilik
humanity
kişilik
personality, character, make-up; individuality
kişilik
fibre
kişilik
fiber
kişilik
seated
kişilik
(sufficient) for (so many) persons
kişilik
self
kişilik
seater
kişilik
selfhood
kişilik
for ... persons
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kişiliksizleştirmek в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kişilik
Bayram gibi önemli günlerde veya konukların yanına çıkarken giyilen yeni giysi, yabanlık, adamlık
kişilik
Herhangi bir sayıda kişiden oluşan
kişilik
Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü
kişilik
Bir kimseye özgü belirgin nitelik
kişilik
İnsanlara yakışacak durum ve davranış
kişilik
Bir kimseye özgü belirgin özellik; manevî ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet
kişilik
Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet: "Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir."- Anayasa. İnsanlara yakışacak durum ve davranış
kişilik
Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda
kişilik
Herhangi bir sayıda kişiden oluşan: "Biz, kadın, kız ve çocuk, on altı kişilik bir kafile olduk."- A. Gündüz
kişiliksizleştirmek
Избранное