kenetle

listen to the pronunciation of kenetle
Турецкий язык - Английский Язык
{f} clasp
clamping
{f} clamp
snap
kenetlemek
{f} clamp
kenetlemek
clasp
kenetlemek
{f} clench
kenetlemek
jam
kenetlemek
fasten together
kenetlemek
{f} cramp
kenetlemek
clamp together
kenetlemek
to clamp, to fasten together
kenetlemek
to lock (one's jaws)
kenetlemek
interlock
kenetlemek
(Tekstil) couple
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kenetle в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kenetlemek
Kenetle tutturmak veya kenetle birbirine bağlamak
kenetlemek
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak
kenetlemek
Sıkıca birbirinin üzerine kapamak: "Baygınlığım sırasında bütün sözleri işitir, doktorun nabzımı tuttuğunu bilir; ama dudaklarımı kenetler, ısırır, köpükler saçardım."- S. F. Abasıyanık
kenetlemek
Birbirine geçirerek bağlamak
kenetlemek
Birbirine geçirerek bağlamak: "Ellerini dizine kenetleyerek başını önüne eğdi, kaldı."- P. Safa
kenetle
Избранное