kaynat

listen to the pronunciation of kaynat
Турецкий язык - Английский Язык
simmer

The longer you let the tomato sauce simmer, the tastier it will be. - Domates sosunu ne kadar uzun kaynatırsan o kadar lezzetli olur.

Please simmer the beans for a while over a low heat. - Lütfen düşük ısıda fasulyeleri bir süre kaynatın.

boiled

It is boiled just enough. - Sadece yeteri kadar kaynatılır.

Tom boiled the well water so it would be safe to drink. - Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.

kayna
swarm with
kayna
{f} boiling

She poured boiling water into the cup. - Kaynayan suyu bardağa boşalttı.

Put the eggs into the boiling water. - Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.

kayna
teem
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kaynat в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kayna
Kayığın kenarları
kayna
Kayığın iki yanında bulunan ve kıyıya çekmek için ip takılanacak çıkıntılar