kaybet

listen to the pronunciation of kaybet
Турецкий язык - Английский Язык
lose

Don't lose confidence, Mike. - Güvenini kaybetme, Mike.

I was beginning to lose my cool. - Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

mislay
{f} losing

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

I can't talk with my father without losing my temper. - Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

{f} lost

I've lost all my money. - Bütün paramı kaybettim.

Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas. - Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

forfeit
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybet
Избранное