katkıda

listen to the pronunciation of katkıda
Турецкий язык - Английский Язык
contribute towards
contributing to
katkıda bulunmak
Contribute
katkı
(Hukuk) contribution

Your contribution to the school is tax-deductible. - Okula katkıların vergiden düşürülebilir.

Thank you for your contribution. - Katkınız için teşekkürler.

katkıda bulunmak
lend
katkıda bulunmak
Contribute to
katkıda bulunan
contributory
katkıda bulunan kimse
participator
katkıda bulunan kimse
contributory
katkıda bulunan kimse
participant
katkıda bulunmak
to give some help (to), assist (in)
katkıda bulunmak
to contribute to
katkıda bulunmak
conduce
katkıda bulunmak
subscribe to
katkıda bulunmak
subscribe
katkı
addition

This stamp will be a good addition to my collection. - Bu pul, benim koleksiyonum için iyi bir katkı olacak.

katkı
contribution, addition
katkı
assistance, aid, help
katkı
additive

No additives have been added to this jam. - Bu reçele hiçbir katkı maddesi eklenmemiştir.

katkı
dope
katkı
(Kimya) extender
katkı
(Gıda) supplement
katkıda bulunmak
redound
katkıda bulunmak
promote
katkıda bulunmak
help

The best way to help us is to contribute in your own native language. - Bize yardım etmenin en iyi yolu kendi dilinizde katkıda bulunmaktır.

katkıda bulunmak
conduce to
Katkıda bulunmak
make contribution
katkı
contributes

Each person who learns Esperanto contributes to the success of this language. - Esperanto öğrenen her kişi bu dilin başarısına katkıda bulunmaktadır.

The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste. - Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.

katkı
additive; alloy
katkı
appendage
katkı
part

Everyone coming to the party must bring their own contribution to the food and drink. - Partiye gelen herkes yiyecek ve içeceğe kendi katkılarını getirmeliler.

katkı
subscription
katkı
contribution, help; additive
katkı
admixture
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение katkıda в Турецкий язык Турецкий язык словарь

katkı
Metal ve alaşımların hazırlanması sırasında içlerine katılan değişik nitelikteki maddeler
katkı
Düğün günü davetlilerin öğleye kadar gönderdikleri armağan
katkı
Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım: "Her geçen gün ününe, sanatına yeni katkılar getiriyordu."- N. Cumalı
katkı
Bir şeye katılan başka bir madde, ek
katkı
Bir işin yapılmasına, gerçekleşmesine emek, bilgi, para vb. ile katılma, yardım
katkıda
Избранное