Tom is quite charismatic.
- Tom oldukça karizmatik.
Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.
- Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor.
Tom thought it looked cool.
- Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.
Do you think of me as a cool guy?
- Beni karizmatik bir adam olarak düşünüyor musun?