We haven't encountered any new problems.
- Yeni bir sorunla karşılaşmadık.
Giotto made a close encounter with Comet Grigg-Skjellerup on July 10, 1992.
- Giotto 10 Temmuz, 1992'de Kuyruklu yıldız Grigg-Skjellerup'la yakın bir karşılaşma yaptı.
I took part in the athletic meeting.
- Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
Our meeting was quite accidental.
- Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
It's always disappointing when you lose a match on penalties.
- Karşılaşmayı penaltılarda kaybetmen daima hayal kırıklığına uğratıyor.
As I entered the coffee shop, I found two young men watching a wrestling match on television.
- Kafeye girdiğim gibi televizyonda güreş karşılaşması izleyen iki genç erkek gördüm.
The game will be held even if it rains.
- Yağmur yağsa bile karşılaşma yapılır.
The track meet was called off on account of the heavy rain.
- Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.
The athletic meet was postponed due to rain.
- Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.
He took part in the athletic meeting.
- O, atletizm karşılaşmasına katıldı.