He was not a happy camper.
 - O mutlu bir kampçı değildi.
I heard that a South American camper was eaten by an anaconda.
 - Güney Amerikalı bir kampçının bir anakonda tarafından yenildiğini duydum.
I went camping last summer.
 - Geçen yaz kampa gittim.
I went camping with my family.
 - Ben ailemle birlikte kampa gittim.
Tom decided that it would be fun to go camping with John and Mary.
 - Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi.
I went camping with my family.
 - Ben ailemle birlikte kampa gittim.
I ran away from the training camp.
 - Eğitim kampından kaçtım.
With both mind and body in their best condition, let's look forward to the newcomers' training camp.
 - Onların en iyi durumdaki hem zeka hem de vücutları ile, yeni gelenlerin eğitim kampını dört gözle bekleyelim.
It was still early in the day when Tom arrived at the campground.
 - Tom kampa geldiğinde hâlâ günün erken saatleriydi.
There are three campgrounds in this area.
 - Bu alanda üç tane kamp yeri var.
One gypsy family with their caravan was encamped.
 - Bir çingene ailesi karavanlarıyla birlikte kamp yapıyordu.