Турецкий язык - Турецкий язык
Определение kam%c4%b1%c5%9f в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- kam
- şaman
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Zabtetmek. Ezmek. Kırmak
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Ağzı dar olan bir şeyin içine huni ile akıcı maddeyi koymak
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Başına vurmak
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Huni
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Kahretmek. Zelil etmek
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Hasta etmek
- KAM'
- (Osmanlı Dönemi) Bir sese kulak verip dinlemek
- KÂM
- (Osmanlı Dönemi) Ağzın üstü. Damak
- KÂM
- (Osmanlı Dönemi) Ağaç kilit
- KÂM
- (Osmanlı Dönemi) Koyun, sığır ağılı
- KÂM
- (Osmanlı Dönemi) f. İstek. Arzu. Maksad. Murad. Dilek. Lezzet
- KÂM NA KÂM
- (Osmanlı Dönemi) f. İster istemez
- KÂM U NÂKÂM
- (Osmanlı Dönemi) Elbette, ister istemez
- kam
- şamanizmin din adamlarına verilen ad
- kam
- Zevk, mutluluk
- kam
- Dönerek ya da ileri geri hareket ederek, kendine dayanan bir parçanın önceden belirlenmiş bir hareketi yapmasını sağlayan parça
- kam
- Düşünür
- kam
- (Osmanlı Dönemi) zaman, devre; bir insanın ortalama ömrü olan altmış sene; yüzyıl, asır
- kam
- Dilek, istek, umut
- kam
- Farsça'da zevk, mutluluk, tat
- kam
- Hekim, otacı
- kam
- Zapt etme
Связанные Термины
Немецкий Язык - Турецкий язык
Определение kam%c4%b1%c5%9f в Немецкий Язык Турецкий язык словарь
- kam
- (Gramer) kommen käme ist gekommen gelmek
- er kam auf einen sprung herein
- O geldi ani
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение kam%c4%b1%c5%9f в Английский Язык Английский Язык словарь
- kam
- {a} crooked, turned awry, bent, perverted
- kam
- Crooked; awry
- kam
- Lust, one of the five weaknesses (See five vices)
- kam
- (verb root) to love, to be in love with, to wish (k125)
- kam
- Lust, one of the weaknesses
- kam
- Kam
- kam
- crooked
- kam-sui
- a group of Kadai languages
Связанные Термины
Турецкий язык - Английский Язык
Определение kam%c4%b1%c5%9f в Турецкий язык Английский Язык словарь
- kam
- Shaman
- kâm
- Wish, desire
- kâm
- Kâm almak: to enjoy (something) to the full
- kam
- cam
I went camping last summer.
-Geçen yaz kampa gittim.
My father bought me a camera for my birthday.
-Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
- kam levyesi
- cam lever
- kam mili
- camshaft
- kam muylusu
- cam journal
- kam profili
- cam profile
- kâm almak
- to enjoy (something) to the full
- birinci kam lobu
- (Otomotiv) primary cam lobe
- dizel yakıt pompası kam mili
- (Otomotiv) injection pump camshaft
- emme kam mili
- (Otomotiv) inlet camshaft
- emme kam mili
- admission camshaft
- felekten kâm almak
- to have a very good time
- pompa kam mili
- (Otomotiv) pump camshaft