kalakalmak

listen to the pronunciation of kalakalmak
Турецкий язык - Английский Язык
to stand aghast
to be left open-mouthed, be left dumbstruck
kal
{f} remain

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

I want to stay here longer. - Burada daha uzun kalmak istiyorum.

kal
{f} staying

I should study now, but I prefer staying on Tatoeba. - Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.

I'm now staying at my uncle's. - Şu an amcamın evinde kalıyorum.

kal
{f} remaining

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

He remains loyal to his principles. - O, prensiplerine sadık kalıyor.

The hotel remains closed during the winter. - Otel kış boyunca kapalı kalır.

Английский Язык - Английский Язык

Определение kalakalmak в Английский Язык Английский Язык словарь

kal
Era
kal
Strife
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kalakalmak в Английский Язык Турецкий язык словарь

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)
kalakalmak
Избранное