kıvrılmak

Турецкий язык - Английский Язык

Определение kıvrılmak в Турецкий язык Английский Язык словарь: twist; curl up; wind; twist about; to be turned back, be folded back; meander; huddle up; wriggle; tuck; squirm; (for an animal or person) to curl up; frizzle; (sokak) sweep; bend; wiggle; tuck up one's legs; wriggle about; frizz; crisp; to curl; to twist; tuck up; curl; twine itself; be twisted; to be curled; to coil up, to curl up; to twist; snuggle; coil up; curled; fold; shrivel; crook
kıvrılma: writhe
kıvrılma: torsion
kıvrılma: (Coğrafya) folding
kıvrılma: wriggle
kıvrılma: kink
kıvrılma: curling
içeri kıvrılmak: turn down
kıvrılma: inflection
kıvrılma: geol. folding
kıvrılma: twisting
kıvrılma: squirm
kıvrılma: inflexion
kıvrılma: coiling
sarmal olarak kıvrılmak: corkscrew
solucan gibi kıvrılmak: to wriggle
yanına kıvrılmak: snuggle

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kıvrılmak в Турецкий язык Турецкий язык словарь: Dar bir yere büzülerek yatmak: "Bulunduğum yerde kıvrılıp yatmanın bir kolayını arıyordum."- Y. K. Karaosmanoğlu; Yuvarlak bir biçim almak; Büzülerek yatmak; Dönmek, sapmak; Kıvırcık bir duruma gelmek; Katlanmak, bükülmek, kırılmak; Yol dönemeçli, virajlı olmak; Eğrilip bükülmek; Dönemeçli, virajlı olmak; Dönmek, sapmak: "Ben onu görmemişçesine, gözlerimi ileriye dikerek yan yola kıvrıldım."- H. Z. Uşaklıgil
kıvrılma: Kıvrılmak işi, bükülme
kıvrılma: Yer kabuğunun içten gelen etkenlerle dalgalı bir biçim alması

kıvrılmak

Расстановка переносов

kıv·rıl·mak

История

Избранное