kıskandırmak

listen to the pronunciation of kıskandırmak
Турецкий язык - Английский Язык
to make (sb) jealous
to arouse (someone's) jealousy
put sb's nose out of joint
put one's nose out of joint
kıskan
{f} envy

He was the envy of his friends. - O, arkadaşlarını kıskanıyordu.

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth. - Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

Турецкий язык - Турецкий язык
Kıskanmasına yol açmak
Kıskanmasına yol açmak: "Onların masum sevinçleri öteki miniminileri de hazin hazin kıskandırmıştı."- O. C. Kaygılı
kıskandırma
Kıskandırmak işi
kıskandırmak
Избранное