kısıtlayıcı

listen to the pronunciation of kısıtlayıcı
Турецкий язык - Английский Язык
inhibitive
inhibitory
restricting, restrictive, limiting
saving
(Jeoloji) constraint
limiter
limiting
{i} restricting
{s} restrictive

Life became very restrictive. - Hayat çok kısıtlayıcı hale geldi.

Test examining is a very restrictive practice. - Test incelemesi çok kısıtlayıcı bir uygulamadır.

sumptuary
kısıtlayıcı yasa maddesi
restrictive clause
Турецкий язык - Турецкий язык
Sınırlayan, daraltan şey
Sınırlayan, daraltan
Kısıtlayan, kısıt altına alan kimse
Kısıtlayan, kısıt altına alan
BASKICI
para kısıtlayıcı
Para kısıtlama işlemini yapan kimse
kısıtlayıcı
Избранное