Турецкий язык - Английский Язык
Определение kılavuzu в Турецкий язык Английский Язык словарь
- guide
- A document or book that offers information or instruction; guidebook
- {n} a director, conductor, manager
- someone employed to conduct others
- A noncommissioned officer or soldier placed on the directing flank of each subdivision of a column of troops, or at the end of a line, to mark the pivots, formations, marches, and alignments in tactics
- a hypertext system marketed by OWL (Office Workstations Ltd ) that includes scrolling and note capabilities
- to act as a guide
- In the Desktop documentation, the word "guide" usually refers to an Interactive Guide (like a "wizard"), which is a program that steps you through a task
- The portion of a valve used to guide the disc 055
- To lead or direct in a way; to conduct in a course or path; to pilot; as, to guide a traveler
- be a guiding force, as with directions or advice; "The teacher steered the gifted students towards the more challenging courses
- to serve as a guide for someone or something
- Sometimes known in Birmingham as the "Black Mark" The small stylus which is set next to the cutting tool and which follows the work surface regulating the cut depth
- a device that supports a pipe radially in all directions, but directs movement
- A person who leads or directs another in his way or course, as in a strange land; one who exhibits points of interest to strangers; a conductor; also, that which guides; a guidebook
- a member that holds a moving part in position and directs its movement
- a member of a group marching in formation who sets the pattern of movement or alignment for the rest
- To control the movement of rigging devices by means of slides or rollers moving in tracks or on stretched cables
- The individual (base) upon which a formation, or an element thereof, regulates its march
- {i} instructor; director; escort; leader; manual, handbook
- kılavuz
- {i} guide
The guide said that we had better set out as soon as possible.
-Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.
I'll act as a guide for you.
-Ben sizin için bir kılavuz olarak hareket edeceğim.
- kılavuzu göster/gizle
- (Bilgisayar) show/hide grid
- kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz/kurtulmaz/çıkmaz
- (Atasözü) If you fall under the influence of a bad person, you'll always be getting into trouble
- kıvrımlı iplik kılavuzu
- (Tekstil) loop thread-guide
- imlâ kılavuzu
- speller
- kılavuz
- mentor
- bıldırcın kılavuzu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) corncrake
- bıldırcın kılavuzu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) corn crake
- cep kılavuzu
- (Bilgisayar) booklet
- cep kılavuzu
- (Bilgisayar) pocket guide booklet
- esnek daga kılavuzu
- flexible waveguide
- kullanma kılavuzu
- operating manual
- kullanma kılavuzu
- instructions for use
- kılavuz
- pioneer
- kılavuz
- (Bilgisayar) grid
- kılavuz
- jig
- kılavuz
- workbook
- kılavuz
- bushing
- kılavuz
- guide pin
- kılavuz
- (Avcılık) plunger
- kılavuz
- adviser
- kılavuz
- guideline
- kılavuz
- (Bilgisayar) gridlines
- kılavuz
- (Bilgisayar) navigator
- tanıtım kılavuzu
- (Bilgisayar) demo guidance
- kılavuz
- manual
I don't need the user manual.
-Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
She was reading a gardening manual.
-Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- kılavuz
- pilot
- kılavuz
- shepherd
- kılavuz
- guide book
- kılavuz
- rudder
- kılavuz
- lodestar
- kılavuz
- companion
- kılavuz
- Baedeker
- kullanım kılavuzu
- Instruction manual
- kullanım kılavuzu
- User's manual, instuction manual
- İmla kılavuzu
- Speller
- Kullanıcı Kılavuzu
- Owners Guide , User's Guide
- bilye kılavuzu
- (Otomotiv) ball guide
- bıldırcın kılavuzu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: sutavuğugiller) corncrake
- dalga kılavuzu
- waveguide
- damga genişliği kılavuzu
- character width grid
- demiryolu kılavuzu
- railway guide
- deniz kuvvetleri kılavuzu
- (Askeri) naval forces guide
- etiket konumlama kılavuzu
- label retaining guide
- fitil kılavuzu
- roving guide
- halat kılavuzu
- (Tekstil) rope guidcr
- halat kılavuzu
- rope guider
- hoper sigara kılavuzu
- cigarette hopper guide
- hortum kılavuzu
- hose guide
- ilaç kılavuzu/kitabı
- pharmacopoeia
- iplik kılavuzu
- thread guide
- iplik kılavuzu
- (Tekstil) thread hanger
- kayış kılavuzu mech
- belt guide
- kenar kılavuzu
- selvedge guide
- konuşma kılavuzu
- phrasebook
- kullanma kılavuzu
- how to do it book
- kullanım kılavuzu
- (Hukuk) user's manual
- kılavuz
- (Hukuk) guidelines
- kılavuz
- go-between, matchmaker
- kılavuz
- lead
- kılavuz
- guide; leader; manual; pilot
- kılavuz
- (Denizcilik) pilot
- kılavuz
- conductor
- kılavuz
- tap (for cutting internal screw threads)
- kılavuz
- code
- kılavuz
- signpost
- kılâvuz
- indicator
- meslek kılavuzu
- (Askeri) career guidance
- montaj kılavuzu
- (İnşaat) field manual
- palet kılavuzu
- track guide
- piksel kılavuzu
- (Bilgisayar) pixel grid
- piston kılavuzu
- piston guide
- renk kılavuzu
- pilot print
- rot körük klipsi kılavuzu
- (Otomotiv) ball joint boot clip guide
- rulman kılavuzu
- (Mekanik) bearing guide
- sedye kılavuzu
- stretcher guide
- subap kılavuzu
- valve guide
- subay durum kılavuzu
- (Askeri) army list and directory
- subay durum kılavuzu
- (Askeri) army directory
- tablo kılavuzu
- (Bilgisayar) table grid
- taktik hava komuta kılavuzu
- (Askeri) tactical air command manual
- talimat kılavuzu
- using guide
- tansiyon açma kolu kılavuzu
- (Tekstil) thread take-up guide shaft
- tansiyon yayı kılavuzu
- (Tekstil) thread take-up spring guide
- telefon arabirimi planlama kılavuzu
- (Askeri) telephone interface planning guide
- televizyon kılavuzu
- (Televizyon) television leader
- vida kılavuzu
- screw tap
- yol kılavuzu
- roadbook
- yol kılavuzu
- itinerary
- çalışma kılavuzu
- workbook
- çap kılavuzu
- boring bar
- ürün seçim kılavuzu
- product selection guide
- ıçinde kullanma kılavuzu var mı
- Does it come with instructions
- şerit kılavuzu
- leader
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение kılavuzu в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Düşman hakkında mâlumât edinmek için ordu hizmetinde kullanılan kişiler
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Yol gösteren, rehber
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Okçuluk müsabakalarında ilk atılan ok
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Eskiden evlenme işlerine vasıtalık eden kadınlar
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Vapurlara yol gösteren
- KILAVUZ
- (Osmanlı Dönemi) Bazı hayvan katarlarının önüne düşüp, onları sevkeden hayvan
- Kılavuz
- rehber
- Kılavuz
- (Osmanlı Dönemi) HALFE
- el kılavuzu
- Herhangi bir konuda basit konuları ve bilgileri içeren kitapçık
- kılavuz
- Dar, uzun bir yerden kolaylıkla bükülebilen yay biçiminde tel, kablo vb. geçirilirken bunların ucuna bağlanan sert nesne
- kılavuz
- Genel olarak yol gösteren kimse, rehber
- kılavuz
- Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
- kılavuz
- Kılavuz kaptan
- kılavuz
- Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
- kılavuz
- Yol, yöntem gösteren şey
- kılavuz
- Kolaylıkla bükülebilen yay biçiminde tel, kablo vb. geçirilirken bunların ucuna bağlanan sert nesne
- kılavuz
- Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber: "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik."- F. R. Atay
- kılavuz
- Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici gibi araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
- kılavuz
- Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
Связанные Термины
Английский Язык - Турецкий язык
Определение kılavuzu в Английский Язык Турецкий язык словарь
- kullanma kılavuzu
- İnstruction manual
Связанные Термины
kılavuzu
Расстановка переносов
kı·la·vu·zuResimler
История
Избранное