kâbus

listen to the pronunciation of kâbus
Турецкий язык - Английский Язык
nightmare

It must be a nightmare to clean this place. - Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.

Tom often has nightmares. - Tom sık sık kabus görür.

nightmare

Tom often has nightmares. - Tom sık sık kabus görür.

Maybe it was just a nightmare. - Belki bu sadece bir kabustu.

nightmare karabasan
incubus
chimera
ıncubus
(Tıp) oneirodynia
chimera
kâbus görmek
Have a nightmare
kabus görmek
have a nightmare
kabus senaryosu
nightmare scenario
kâbus basmak/çökmek
to have a nightmare
kâbus gibi
nightmarish
kâbus gibi şey
incubus
siyasi kabus
(Politika, Siyaset) political nightmare
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Uykuda ağırlık basması. Korkulu ve insanda hareket bırakmayan rüya. Karabasan
Karabasan
Acı, sıkıntı, korku veren
Karabasan: "Kâbus ile rüya arasındaki farkı bilirim."- Ö. Seyfettin
(Osmanlı Dönemi) İSTENBE