itirafları

listen to the pronunciation of itirafları
Турецкий язык - Английский Язык
confessions

Tom and Mary shouldn't have signed confessions. - Tom ve Mary itirafları imzalamamalıydı.

plural of confession
itiraf
(Hukuk) admission

He made an admission that he had lied. - O, yalan söylediğini itiraf etti.

His admission that he had stolen the money astonished his family. - Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.

itiraf
confession

You signed a confession. - Bir itiraf imzaladın.

Tom has signed a confession. - Tom bir itiraf imzaladı.

itiraf
give

The suspect was given the third degree until he confessed his crime. - Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

Mary confessed that she had given Tom her phone number. - Mary telefon numarasını Tom'a verdiğini itiraf etti.

itiraf
acknowledge

Tom acknowledged that he was hoping to become the new class president. - Tom yeni sınıf başkanı olmayı umduğunu itiraf etti.

itiraf
admit

Tom admitted to killing Mary. - Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.

I'm afraid he will never admit his guilt. - Korkarım o suçunu asla itiraf etmeyecek.

itiraf
cognizance
itiraf
cognisance
itiraf
avow
itiraf
profession
itiraf
avawal
itiraf
confesses

Whip him until he confesses. - İtiraf edene kadar onu kırbaçlayın.

itiraf
guilty plea
itiraf
avowal
itiraf
allowance
itiraf
concession
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение itirafları в Турецкий язык Турецкий язык словарь

itiraf
Başkalarınca bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme
itiraf
Başkalarınca bilinmesi sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama, söyleme, bildirme: "Hatıralarım demek, söylemek istediklerim; itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir."- F. R. Atay
itiraf
(Osmanlı Dönemi) söylenmek istenmeyen şeyin açıklanması
itiraf
Bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama
itirafları
Избранное