ispatlanmamış

listen to the pronunciation of ispatlanmamış
Турецкий язык - Английский Язык
unproved
uncorroborated
unsubstantiated
unproven
ispatla
{f} proved

It was proved that he was a thief. - Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.

Columbus proved that the world is not flat. - Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.

ispatla
{f} proven

The coach has proven himself. - Koç kendini ispatladı.

Has that been scientifically proven? - Bu, bilimsel olarak ispatlanmış mı?

ispatla
{f} proving
ispatla
prove
ispatla
authenticated
ispatlanmamış
Избранное