Ondan hemen etkilendim.
- I was instantly attracted to her.
Tom Mary'nin sesini hemen tanıdı.
- Tom instantly recognized Mary's voice.
Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.
- Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.
Bir araba tarafından çarpıldı ve anında öldü.
- He was hit by a car and died instantly.
Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
- We must deal with the problem instantly.
Her iki adam da aniden öldü.
- Both men died instantly.
O neredeyse aniden öldü.
- He died almost instantly.
Her iki adam da aniden öldü.
- Both men died instantly.
O neredeyse aniden öldü.
- He died almost instantly.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Yıldırım neredeyse anlıktır.
- Lightning is nearly instantaneous.
Hamur, su, un, tuz ve anlık mayadan yapılır.
- The dough is made from water, flour, salt and instant yeast.
Tom bir kase çabuk hazırlanan erişte yedi.
- Tom ate a bowl of instant noodles.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
- We must deal with the problem instantly.
He left the room for his relinquished sword, / And Julia instant to the closet flew.
... 500 kindergartners in my district will instantly get ...
... Android device, that book is instantly available to read across all your devices. ...