O, yerde yaralı yatıyordu.
- He lay injured on the ground.
Yaralılar ambulanslarla en yakın hastaneye götürüldü.
- The ambulances carried the injured to the nearest hospital.
Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.
- The doctor saved the four people injured in the accident.
Tom yaralanmış olabilir.
- Tom could be injured.
Máire bir kazada yaralandı.
- Máire was injured in an accident.
Kazada çok sayıda turist yaralandı.
- A number of tourists were injured in the accident.
Dans ederken kendini incitti.
- She injured herself while dancing.
Sağ bacağımı incittim.
- I got my right leg injured.
Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.
- The rescue team rescued the injured.
Kazadan sonra yaralılar hastaneye götürüldü.
- After the accident, the injured were taken to hospital.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Mary yaralı dizini tedavi etti.
- Mary treated her wounded knee.
Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.
- His wounded leg began to bleed again.
Yaralanmak istemedim.
- I didn't want to get injured.
Yaralılar bir ambulansla taşındılar.
- The wounded were transported with an ambulance.
Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.
- The doctors were treating the wounded.
Kaza bilançosu; 5 kişi öldü ve 100 kişi yaralandı idi.
- The toll from the accident was 5 persons dead and 100 persons injured.
Başka hiç kimse yaralanmadı.
- No one else was injured.
Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı.
- Many Union soldiers were killed or wounded.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
Kendilerini incitebileceklerinden korktum.
- I feared they might injure themselves.
Sağ bacağımı incittim.
- I got my right leg injured.
Polis Tom'u başından ölümcül bir biçimde yaralanmış buldu
- The police found Tom fatally wounded in the head.
Her iki tarafta da binlercesi yaralanmıştı.
- Many thousands on both sides had been wounded.
Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
- Thousands were killed or wounded.
Asker bacağından yaralandı.
- The soldier was wounded in the leg.
... injured or when she'd get a cold or something, he'd start ...