Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.