Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
I cannot, however, neglect his warning.
- Fakat onun uyarısını ihmal edemem.
Tom was accused of neglecting his duty.
- Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
The opposition accused the prime minister of negligence.
- Muhalefet başbakanı ihmalkarlıkla suçladı.
I'm displeased with your negligence.
- İhmalkarlığından memnun değilim.
Tom has been neglecting his work lately.
- Tom son zamanlarda işini ihmal ediyor.
Tom was accused of neglecting his duty.
- Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
How careless you are to forget such an important thing!
- Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!
It was careless of me to forget to answer your letter.
- Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.