i̇sti̇la

listen to the pronunciation of i̇sti̇la
Турецкий язык - Английский Язык

Определение i̇sti̇la в Турецкий язык Английский Язык словарь

istila
invasion

The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke. - Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.

One withstands the invasion of armies; one does not withstand the invasion of ideas. - Orduların istilasına karşı konulabilir, fikirlerin istilasına karşı konulamaz.

istila etmek
invade
istila
infestation
istila
incursion
istila
spread, covering, overwhelming
istila
invasion, occupation; infestation, plague
istila
irruption
istila
spreading over
istila
invasion, occupation
istila etmek
flood
istila
invade

They defended their country against the invaders. - Onlar istilacılara karşı ülkelerini savundular.

The Umayyad armies invaded Spain in 711. - Emevi orduları 711'de İspanya'yı istila etti.

istila
(Gıda) infection
istilâ etmek
overrun
istila
influx
istila
plague
istila
pervades
istila
pervasiveness
istila etmek
infest
istila etmek
1. to invade. 2. to flood, cover
istila etmek
irrupt
istila etmek
a) to invade, to overrun b) to infest, to cover
istila etmek
spread over
yeniden istila etmek
recapture
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Meydanın sonuna erişmek
(Osmanlı Dönemi) (Vely. den) Kaplamak, yayılmak
(Hukuk) Basma, bürüme, salgın, kaplama
(Osmanlı Dönemi) Ele geçirmek. İşgal etmek
(Osmanlı Dönemi) Basmak. Galebe etmek
istila
Bir ülkeyi silâh gücüyle ele geçirme
istila
Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme: "İstanbul'a geldiğim zaman Habeşistan istilası başlamak üzereydi."- H. E. Adıvar
istila
Yayılma, kaplama, sarma, bürüme
istilâ
(Osmanlı Dönemi) kaplama, yayılma, ele geçirme
istila etmek
Bir ülkeyi silâh gücüyle ele geçirmek
istila etmek
Yayılmak, kaplamak, sarmak, bürümek
i̇sti̇la
Избранное