içgüdüsel

listen to the pronunciation of içgüdüsel
Турецкий язык - Английский Язык
gut

I have a gut feeling that that won't happen. - Onun olmayacağına dair içgüdüsel bir hissim var.

I have a gut feeling that Tom won't pass the test. - Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var.

instinctive, instinctual, related to instinct
unconditioned
instinctive insiyaki
instinctive

Birds learn to fly instinctively. - Kuşlar uçmayı içgüdüsel olarak öğrenirler.

I trust your ability to know what to do instinctively. - İçgüdüsel olarak ne yaptığını bilme yeteneğine güveniyorum.

içgüdüsel olarak
from instinct
içgüdüsel olarak
on instinct
İçgüdüsel
instinctual
Турецкий язык - Турецкий язык
İçgüdü ile ilgili, insiyaki
içgüdüsel
Избранное