hoşlanmıyorsunuz

listen to the pronunciation of hoşlanmıyorsunuz
Турецкий язык - Английский Язык
averse to
hoşlan
enjoy

Most young adults enjoy going out at night. - Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

He enjoyed reading detective stories. - O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı.

hoşlan
care for

I don't care for sports. - Sporlardan hoşlanmam.

Women didn't care for him. - Kadınlar ondan hoşlanmadılar.

hoşlan
{f} liking

Mary's boss is a bit too tactile for her liking. - Meryem'in patronu, onun hazzetmeyeceği kadar temastan hoşlanan biri.

I cannot help liking him in spite of his many faults. - Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.

hoşlanmıyorsunuz
Избранное