It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
Tom certainly didn't let anyone know that he was arriving today.
- Tom kesinlikle bugün geleceğini herhangi birinin bilmesine izin vermedi.
I met her on a certain winter day.
- Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
It's not something anyone can do.
- Bu herhangi birinin yapabileceği bir şey değil.
You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
- Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
You may have whatever book you want to read.
- Okumak istediğin herhangi bir kitabı alabilirsin.
You have nothing whatever to be embarrassed about.
- Hakkında mahcup olacağın herhangi bir şey yok.
You are under no obligation whatsoever to share this information.
- Bu bilgiyi paylaşmak için herhangi bir zorunluluk altında değilsin.
Sami had no education whatsoever.
- Sami'nin herhangi bir eğitimi yoktu.
Do you have any condoms?
- Herhangi bir prezervatifin var mı?
Can you see anything at all there?
- Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?