haykırma

listen to the pronunciation of haykırma
Турецкий язык - Английский Язык
cry
shouting
ejaculation
bawling

Jiro, who had never cried in front of anyone before, started bawling. - Daha önce başkasının önünde hiç ağlamayan Jiro haykırmaya başladı.

clamour [Brit.]
whoop
clamor
outcry
{i} clamour
haykırmak
{f} shout
haykırmak
shout out
haykırmak
{f} cry
haykırmak
{f} exclaim
haykırmak
shriek
haykır
scream

She screamed with terror. - O, dehşetle haykırdı.

haykırmak
{f} roar
haykırmak
{f} yell
haykırmak
{f} ejaculate
haykırmak
{f} spit
haykırmak
{f} bawl
haykırmak
burst out
haykırmak
call
haykırmak
(Dilbilim) call out
haykır
blare out
haykırmak
whine
haykırmak
cry out
haykırmak
to whine up
haykırmak
to scream
haykırmak
to cry, to cry out, to shout, to scream, to exclaim, to shriek
haykırmak
burst in
haykırmak
call to
haykırmak
whoop
haykırmak
rumble
haykırmak
rumble out
haykırmak
to shout
haykırmak
scream
haykırmak
caterwaul
haykırmak
skirl
Турецкий язык - Турецкий язык
Haykırmak işi
Haykırmak
(Osmanlı Dönemi) NEHZ
Haykırmak
(Osmanlı Dönemi) MÜŞAYAA
Haykırmak
(Osmanlı Dönemi) NA'R
haykırmak
Çağırmak, seslenmek
haykırmak
Telâş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak
haykırmak
Bir durum veya nitelik çok belirgin olarak görünmek
haykırmak
Telaş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak: "Bana katil diye haykıracak zannettiğim çehrenin parlaklığına aynada bakamadım."- H. E. Adıvar. Çağırmak, seslenmek: "Kahkahayla karışık bir sesle merdivenden aşağı haykırdım."- Y. Z. Ortaç
haykırmak
Çok belirgin olarak görünmek
haykırma
Избранное