having had long experience, practice, or service

Английский Язык - Турецкий язык

Определение having had long experience, practice, or service в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

veteran

gazi

Dayım, Vietnam Savaşı gazisidir. - My uncle is a veteran of the Vietnam War.

Bazı gazilerin savaş hakkında konuşmak istememelerinin nedeni budur. - That's why some veterans never wanted to talk about the war.

veteran

{i} eski asker

veteran

{s} kıdemli

veteran

{i} eski kurt

veteran

{i} emektar

Tom artık bir emektar. - Tom is a veteran now.

Baba Kore savaşının emektarıydı. - The father was a veteran of the Korean War.

veteran

{i} tecrübeli kimse

veteran

{i} (belirli bir alanda) çok tecrübeli kimse

veteran

(otomobil) 'dan önce yapılmış

veteran

deneyimli

veteran

(of ile) kıdemli

veteran

(eşya) eski

veteran

(Askeri) ESKİ MUHARİP

veteran

{s} çok tecrübeli

veteran

{s} eski

veteran

{i} eski asker, eski muharip, gazi

veteran

kıdemli asker

veteran

emekli asker

veteran

{s} tecrübeli

Английский Язык - Английский Язык

Определение having had long experience, practice, or service в Английский Язык Английский Язык словарь

veteran

Расстановка переносов

ha·ving had Long experience, practice, or ser·vice