Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Alice çok güzel bacaklara sahip.
- Alice has stunning legs.
Mary şaşırtıcı bir şekilde güzel.
- Mary is stunningly beautiful.
Bina kesinlikle çarpıcı.
- The building is absolutely stunning.
Koreograf çarpıcı bir dans rutini yarattı.
- The choreographer created a stunning dance routine.
The stunning jolt from the Tazer gun made the criminal stop fleeing.