halen

listen to the pronunciation of halen
Турецкий язык - Английский Язык
currenty
now, presently, at present
currently

I'm not currently planning on doing that. - Halen onu yapmayı planlamıyorum.

Tom is currently attending college. - Tom halen üniversiteye devam ediyor.

now

Even now, we still doubt that he is the real murderer. - Şimdi bile, biz halen onun gerçek katil olduğundan şüpheleniyoruz.

already

My cousin is already four years old. - Kuzenim halen dört yaşında.

Why hasn't Tom already done that? - Tom neden onu halen yapmadı?

Связанные Термины

halen çalışmakta
(Bilgisayar) already running
halen daha bekliyorum
i'm still waiting
halen daha umudu olmak
(deyim) hope against hope
halen iktidardaki hükümet
(Hukuk) current government in power
halen karşılanmamış talep
(Askeri) current unfilled demand
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) şu anda, henüz, şimdiki hâlde
Şimdi, şu anda, bugünkü günde
(Osmanlı Dönemi) tavır hareket veya davrânış, durum olarak