Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum.
- I saw grandpa two or three times a week.
Tom yalnızca dedelerinden birini hatırlayabiliyor.
- Tom can only remember one of his grandparents.
Büyükbaba ve büyükannelerin hala hayatta mı?
- Are your grandparents still alive?
Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
- Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
- We're worried about Grandma and Grandpa.
Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
- I visit my grandparents twice a week.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi.
- I was named Robert by my grandfather.
Bana o masalı anlatan dedemdi.
- It was my grandfather that told me that story.
Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı.
- My grandfather would often read and study at this desk.
Where does your grandfather live?
- Where does your grandpa live?
My grandfather was an archaeologist.
- My grandpa was an archeologist.
... OKAY, IF YOU'RE REFERRING TO GRANDPA, ...
... Kind of like great-great-great- great-great-great grandpa ...