grandpa

listen to the pronunciation of grandpa
الإنجليزية - التركية
dede

Dedemle haftada iki üç kez görüşüyordum. - I saw grandpa two or three times a week.

Tom dedesi ve ninesiyle Fransızca konuşur. - Tom speaks French to his grandparents.

{i} büyükbaba

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi. - Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.

Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak. - Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.

büyük baba

Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz. - We're worried about Grandma and Grandpa.

Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim. - I visit my grandparents twice a week.

i., k.dili. dede, büyükbaba
great-grandpa
büyük dede
grandfather
büyükbaba

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi. - Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.

O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı. - It was my grandfather that told me that story.

grandfather
{i} dede

Dedem yaşından dolayı pek iyi duyamıyor. - Because of his age, my grandfather doesn't hear well.

Dedesi bir yıl önce kanserden öldü. - His grandfather died of cancer a year ago.

الإنجليزية - الإنجليزية
grandfather

My grandfather was an archaeologist. - My grandpa was an archeologist.

Where does your grandfather live? - Where does your grandpa live?

the father of your father or mother
A grandfather
Your grandpa is your grandfather. Grandpa was not yet back from the war. grandfather
{i} grandfather (Informal)
grandpas
plural of grandpa
grandpa

    الواصلة

    grand·pa

    التركية النطق

    grämpä

    النطق

    /ˈgramˌpä/ /ˈɡræmˌpɑː/

    علم أصول الكلمات

    [ 'gran(d)-"pä, -"po; 'gram ] (noun.) circa 1889. grand- +‎ pa

    فيديوهات

    ... Kind of like great-great-great- great-great-great grandpa ...
    ... OKAY, IF YOU'RE REFERRING TO GRANDPA, ...
المفضلات