Maalesef o az önce dışarı çıktı.
- I'm afraid he's just gone out.
O zaten öğle yemeği için dışarı çıktı.
- He has gone out for lunch already.
İtfaiyeci geldiğinde yangın çoktan sönmüştü.
- The fire had already gone out by the time the firemen arrived.
Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay at home than go out.
Bir yerde içki içmek için dışarı çıkmak ister misiniz?
- Would you like to go out to have a drink somewhere?
İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?
- Would you like to go out for a drink after work?
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
- It's fun to go out with him.
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay at home than go out.
Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go out.
Şu anda dışarı gitmek tehlikeli.
- It's dangerous to go outside right now.
Tom'un köpeği dışarı gitmek istedi.
- Tom's dog wanted to go outside.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
The lights went out.
They've been going out since for 3 years now, but still live apart.
He thought Nehru jackets went out only in the late seventies.
After going to Joan's for dinner, they went out.
And cold the poor man lies at night, / And so goes out the year.
... dollars. And these businesses ' many of them have gone out of business. I think about ...
... half of them, of the ones have been invested in, they've gone out of business. A number ...