girsin

listen to the pronunciation of girsin
Турецкий язык - Английский Язык
Regardless of
gir
come in

She beckoned me to come in. - O bana içeri girmem için işaret etti.

May I come in? Yes, certainly. - İçeri girebilir miyim? Evet, kesinlikle.

gir
(Bilgisayar) sign in
gir
(Bilgisayar) retype
gir
incur
gir
got into

Tom broke the door window, reached inside, unlocked the door and got into the car. - Tom kapı camını kırdı, içeriye girdi, kapının kilidini açtı ve arabaya bindi.

Tom got into bed and turned off the light. - Tom yatağa girdi ve ışığı kapattı.

gir
get into

Tom tried to get into the locked room. - Tom kilitli odaya girmeye çalıştı.

It's possible that Tom will get into Harvard. - Tom'un Harvard'a girmesi mümkündür.

gir
fallen under
gir
{f} enter

An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what? - İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?

This ticket allows two people to enter. - Bu bilet iki kişinin girmesine olanak tanır.

gir
gone into
gir
fell under
gir
fall under
gir
go into

I saw him go into the toilet a few minutes ago. - Beş dakika önce onun tuvalete girdiğini gördüm.

Let's not go into details. - Ayrıntıya girmeyelim.

gir
went into
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение girsin в Турецкий язык Турецкий язык словарь

GÎR
(Osmanlı Dönemi) f. (Giriften) "Tutmak, yakalamak" mastarının emir köküdür. Türkçedeki: yapan, tutan, tutucu, dağılan, yayılan gibi mânalara gelir. Kelimenin sonuna eklenir