Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.
- A policeman asked the girls if the car was theirs.
Onların hepsi sadece kızları götürmek için buradalar.
- All of them are just here to pick up girls.
Birçok erkek ve kız çocuğu vardı.
- Many boys and girls were present.
Mary onun yaşındaki çoğu kız çocuğundan daha zekidir.
- Mary is smarter than most girls her age.
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
- I sometimes wonder if I am a girl.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
O, bir kız lisesine gidiyor.
- She goes to a girls' high school.
O bir kız lisesinde öğretmenlik yapıyor.
- He teaches in a girls' high school.
Kadınlar ve kızlar onunla karşılaşmaktansa caddeyi geçmeyi tercih ederler.
- Women and girls would cross over the street rather than meet him.
Küçük kız güzel bir kadın oldu.
- The little girl grew into a beautiful woman.
Priscilla Chan, Mark Zuckerberg'in sevgilisidir.
- Priscilla Chan is the girlfriend of Mark Zuckerberg.
Bu gece kardeşimin sevgilisiyle buluşacağım.
- I'm going to meet my brother's girlfriend tonight.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Kız arkadaşına doğru koştum.
- I ran into your girlfriend.
I'm going to meet my girl over there.''.
Amanda is a girl of 16.
Your girl turned up on our doorstep.
Stop being such a girl and punch back.
... Those girls are obviously too cracked out to even ...
... I don't really like those L.A. girls. ...