People always seem to enjoy talking about other people's problems.
- İnsanlar her zaman başka insanların sorunları ile ilgili konuşmaktan zevk alıyor gibi görünmektedirler.
Dan didn't want to seem shy.
- Dan utangaç gibi görünmek istemiyordu.
I'm tired of pretending.
- Yapar gibi görünmekten bıktım.
What's the matter, Jane? You look like you aren't feeling well.
- Neyiniz var, Jane? İyi hissetmiyor gibi görünüyorsunuz.
I want it to look like a robbery.
- Onun bir soygun gibi görünmesini istiyorum.