O, tamamen asılsız bir söylenti.
- Es ist ein völlig unbegründetes Gerücht.
Söylenti daima gerçekten daha büyüktür.
- Das Gerücht ist immer größer als die Wahrheit.
Şehirde bir söylenti dolaşıyordu.
- A rumor circulated through the city.
Söylenti gerçek oldu.
- The rumor proved to be true.
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
- I know who started the rumor.
O dedikoduyu kimden duydun?
- Who did you hear that rumor from?